kitap hakkında
Akil isen can gözünü aç, tut kulak bu sözüme
Bir değirmendir bu dünya öğütür bir gün bizi.Cahidî Ahmet Efendi
Kalple ilgili bir sırrımız var, olmalı. Bakılamadığı için karartılan, yumuşatılıp ılıklaştırılan, romantikleştirilen veya beşerileştirilen yalazlara kanmayan, onlara başını çevirip bakmayan bir yol takipçisi bulunmalı. Aksi takdirde ebediyen yitmiş olacak. O damar, o öz, şurda bir yerlerde ve gözüm, bana şahdamarımdan yakın bir hissin yolcusunda.
Bazı eller vardır ki ektikleri çiçekler tutar, bazılarınınki tutmaz. Derler ki çiçekler de sevgi ister. Çiçeği bir dekor olsun için ekenlerin çiçekleri tutmazmış da, onları, bizzat onlar için sevgi ile ekenlerin çiçekleri tutarmış.
“OKU” emri, anlamını bilmeden okumak olmamalıydı. Anlamı kavranmadan okunacak bir şey hayata uygulanamaz, yaşanamazdı.!
Hayalperest olmayın. Ayağınız yer tutmaz, sallanırsınız. Fakat hayaliniz geniş olsun. Geniş düşünün. Büyük düşünün. Size gösterilen hedefleri zihninizle aşın.
Televizyon bir şamardır. Hem de kendi hanemizde kendi elimizle suratımıza inen büyük bir şamar. Bize neler yasak, şunlar bunlar. İşte bu yasakları, bu haramları televizyon bizim hanemizin içine kadar getirir her çeşidini, barını, umumhanesini, meyhanesini ve biz oturur Müslümanlığımızla, karımız kızımızla onu seyrederiz. Ve sonra deriz ki, nasıl oluyor da mukaddesatımız elden giderken, bize vururlarken ses etmez vurana vurmayız. Düşünün bakalım televizyon karşısında muhallebi gibi gevşemiş bir Müslümanda değil cihat etmek, acaba kalkıp bir farzı ifa edecek kuvvet ve istek kalmış mıdır?
* Denmiştir ki küfrün sürüp gitmesi mümkündür de zulmün istikbali yoktur. O muhakkak sükut eder, zalimler cezalarını bulur…
~ Öğretmeden ve öğrenilmeden İslam yoktur. Hiçbir şey öğretmeden “kalbimiz temiz olsun kâfi” derseniz, o kalpler pis olur, kararır. ~