kitap hakkında
Yürümek öncelikle erteleme özgürlüğü sunar. Şöyle bir dolaşmaya çıkmak bile endişelerin ağırlığını hafifletmeyi, işleri bir süreliğine unutmayı sağlar.
~ Özgürlük bir lokma ekmek, bir yudum su, uçsuz bucaksız kırlardır o halde ~
Yürüyüşlerde yıldızlı göklerin, doğanın muazzam gücünü keşfedersiniz; iştahınız kabarır, yücelikleriyle bedenleriniz doyar…
Yürümek dışarıda, “açık hava” dediğimiz yerde olmaktır. Yürümek şehirli insanın mantığını, hatta en yaygın şartlanmışlıklarımızı bile tersyüz eder.
Yürümek insan ruhunu dinlendirir. Çalışırken önünüzdeki meselenin esiri olur, görevinize odaklanır, bir seferde yalnızca tek bir şey düşünürsünüz. Böylece çalışmanın sonunda, haddinden uzun odaklanmak zorunda kalındığı için sinirler yıpranır.
Yürümek ise ritmi değiştirir; uzuvları ve zihnin melekelerini çözer…
~ Zamanı hızlandıran acelecilik ve sürattir. Böylece zaman daha çabuk geçer ve iki saatlik telaş, günü kısaltır. Bölümlere ayrılmış her dakika lime lime olur, çatlayana kadar dolar. Bir saatin içine yığınla şey istiflersiniz.
~ Yavaşlık, saniyelerin, bozuk bir musluktan pıt pıt düşen su damlaları gibi teker teker, damla damla aktığı o noktada zamanla hemhal olmaktır. Zamanın esnemesi mekanı derinleştirir.
~ Yürümenin sırlarından biridir bu: Manzaraya, onu her adımda biraz daha tanıdık kılan yavaşlıkla yaklaşmak.
Dereler ve ağaçlar eşliğinde bir başına yürümek, sistematik iç gözlemlerin stresinden uzak ama aynı verimlilikte olan hülyalı bir hal yaratır; çiçeklerin ve silüetlerin görüntüsüyle kendinden geçen ruh bir süreliğine kendini unutur ve genelde gizli kalan kendi özelliklerinin farkına varır sanki.
~ Yürümek, kiri pası ovulmuş. safrası atılmış, sosyal becerilerden kurtulmuş, kofluklardan ve maskelerden sıyrılmış bir hayat yaşamaktır.
~Yürümek, anlamak ve yakın hissetmek için doğru bir hız verir size.
~ Yürümek, öfkeyi söküp alır, insanı arındırır.
~ Bu amaçsız ve sakin yürüyüşler sırasında dünyadan bir şeyler beklemeyi bırakır bırakmaz, dünya da kendini size verir, bırakır, teslim olur. Hiçbir şey beklemez olduğunuzda, mevcudiyet için bir takviye, karşılıksız bir lütuf olarak sunulur her şey.
~ Yorgunluklar, başarılar, planlar, beklentiler dünyasında çoktan ölmüşsünüzdür. Ama bu güneş, bu renkler, şurada kıvrıla kıvrıla yükselen mavi duman, bu çıtırdayan dallar…
hepsi ama hepsi birer hediyedir.
Yürümek için bir çift bacak, görmek için de bir çift göz yeterlidir.
Yürüyün, bir başınıza, ister dağların üstünde ister ormanın içinde…